12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif ERSOY´u Anma Günü nedeniyle Cumhuriyet İlkokulu´nda düzenlenen törende Mlli Eğitim Müdürümüz Sayın Hüseyin TURAÇ tarafından yapılan günün anlam ve önemine ait konuşma:

Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Savcım, Kıymetli Daire Amiri arkadaşlarım, Değerli veliler, Kıymetli Meslektaşlarım ve Sevgili Öğrenciler;

Bugün 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü. İstiklal Marşı’nın kabulünün üzerinden tam olarak 98 yıl geçti. Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan şiir, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edildi.

Kurtuluş Mücadelemizin lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk daha yolun başında Amasya Genelgesinde “milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” diyerek Türk Milletini bağımsızlık mücadelesine davet etmişti. İşte bu mücadelenin o dönemin şartlarında başarıya ulaşması ancak milli bir ruhla yapılmasına bağlıydı. Onun içindir ki milletin moral ve motivasyonunu en üst noktaya taşıyacak bir sese ihtiyaç vardı. İşte o ses Milletin Sesi Mehmet Akif’ti.

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!

Dizelerinde söylediği gibi istiklale, özgürlüğe olan düşkünlüğünü hep dile getiren Mehmet Akif her daim hakkın, adaletin ve haklının yanında olmuş, zulme ve zalime karşı durmayı, mazlumun yanında yer almayı, onun derdi ile dertlenmeyi kendine şiar edinmiştir. Kendini şu şekilde tarif eden Akif aslında bu dizeleri ile ideali olan Asımın Nesli içinde hayatı nasıl yaşamak gerektiğinin temel sınırlarını çizmiştir.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...

İşte bu duygu ve düşüncelerin adamı olan Mehmet Akif yakından tanıdığı milletini coşturup istiklal mücadelesinde “Canı cananı bütün varımı alsında Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” diyerek, candan, canandan, maldan, mülkten, evlattan vazgeçerek ölümüne bir mücadeleye motive edecek dizeleri yazabilmiştir. Bir tek şiir içerisinde milletinin tarihini, özgürlüğe, bayrağa, vatana olan aşkını dile getirmeyi başarmıştır.

Ruhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli:

Değmesin mâbedimin göğsüne nâmahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahâdetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

Dizeleriyle bizler için ebediyete kadar bu vatan üzerinde, bu şanlı bayrağın gölgesinde özgür ve Müslüman olarak yaşamayı bir hedef olarak koymuştur.

Akif’in o günlerde işgalci güçlere karşı koymak için milletine yapmış olduğu çağrı ve uyarı olan “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın,” dizelerine yıllar sonra yeniden ihtiyaç duyulmuş 15 Temmuzda bu çağrıya kulak veren Asımın Nesli İstiklaline ve İstikbaline yine sahip çıkmıştır. Zaman değişse de, düşmanın adı, şekli değişse de her zaman istiklalimize ve istikbalimize kastedecek dâhili ve harici düşmanlarımızın olduğunu olabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu ve benzeri hayâsız akınları durdurabilenler içinde Akif: “Doğacaktır sana va’dettiği günler Hak’kın…Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.” diyerek adeta müjde vermektedir.

Kıymetli meslektaşlarım ve değerli anne, babalar; işte bizlere düşen görev tıpkı Mehmet Akif gibi milletinin sesi olabilecek Akif’in ideali olan “Asımın Neslini” yetiştirerek bu yüce milleti muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyıp işte bu eser benim eserim diyebilecek şekilde çalışmaktır. Yapacağımız her işte, attığımız her adımda bu duygu ve düşüncelerle hareket edebilmek yaşam felsefemiz olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle merhum Mehmet Akif ERSOY’u ve O’nun deyimi ile kefensiz yatan tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla ve saygıyla anıyorum. Programın hazırlanmasında emeği geçen Cumhuriyet İlkokulu idareci ve öğretmenlerini, görev alan sevgili öğrencilerimizi ve onlara destek olan öğrenci velilerimizi tebrik ediyorum. Buraya teşrifleri ile bizleri onurlandıran başta Sayın Kaymakamımız, Sayın Savcılarımız ve Sayın Hâkimlerimiz olmak üzere tüm misafirlerimize saygılar sunuyorum.